20 Aralık 2008 Cumartesi

Tayip’ i Asacaklarmış!...

Geçen gün haber bültenlerinin birinden duydum. Aralarında İstanbul Üniversitesi eski rektörü Kemal Alemdaroğlu ile Yargıtay eski başsavcısı Sabih Kanadoğlu’ nun da bulunduğu birtakım zevatın konuşmacı olarak iştirak ettikleri bir konferansta eski ANAP’ çı, şimdinin parti lideri Yaşar Okuyan, Başbakan Erdoğan’ la Cumhurbaşkanı Gül’ ün “suçlarının” Türk Ceza Kanununun mevcut hükümlerine göre müebbet hapsi gerektirdiğini ve kendilerinin iktidara helmesi durumunda idam cezasını yeniden getirerek onları bu cezaya çarptıracaklarını söylüyordu.

Ulusalcı cepheye son dönemde geçmiş olması, sayın Okuyan’ ı pek bir heyecanlandırmışa benziyor, anlaşılan. Bundandır ki, insan toplulukları karşısında kendisini ispat etme ihtiyacı duyuyor olabilir. Kendisinin eskiden, sağcı-muhafazakar bir parti olan ANAP’ ın önde gelen kurmaylarından biri olmasına rağmen saf değiştirip ulusalcı kanada geçmesi de kimseyi ve bu arada bizi hiç mi hiç ilgilendirmemektedir.

Ancak, siyaseten böyle bir tercihte bulunması kendisine, kaosa doğru sürüklenmekte olan Ülkenin içinde yanıp tutuşacağı ateşe körükle gitme hakkını vermez.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan R. Tayip Erdoğan ile partisi AKP, iktidarda bulundukları geçtiğimiz son 5-6 yıl boyunca, bu liderlerin idamlarını gerektirecek ne yaptılar, Allahınızı severseniz? Sorarım size…

İcra ettikleri politikalarını kısmen veya tamamen doğru bulmuyor veyahut yanlış ve hatalı buluyor hatta laiklik gibi, devletin temel değerleriyle çeliştiğini düşünüyor olabiliriz. Ama, rica ederim, yürüttükleri hangi siyasetleri onların darağacında sallandırılmalarına yada zindanlarda ömür boyu çürümeye bırakılmalarına sebep olabilecek mahiyette bulunuyor?

Hem, bu arada, Sayın Okuyan, bu devirde; dünyanın küçücük bir kente dönüştüğü, herkesin birbirinin işine –deyim yerindeyse- burnunu sokmasının uluslar arası ilişkilerin sıradan bir teamülü haline geldiği ve ülkelerin “iç işi” kavramının anlamını hepten yitirdiği günümüzde öyle başbakan yada cumhurbaşkanı asmanın kolay olduğunu mu sanıyor?

Hangi çağda yaşıyoruz efendim! Hamasi hezeyanlarla toplumu daha da fazla gererek Ülkeyi felakete götürmenin ne alemi var?

Başbakanı ve Cumhurbaşkanını antidemokratik yollarla iktidardan alaşağı edip ipe götürecek bir yönetime uygar dünya hayat hakkı tanır mı sanıyorsunuz? Avrupa’nın burnunun dibinde ceberut bir rejime kurulmasına müsaade ederler mi? Kurulsa bile böye bir rejimi ve devleti rahat bırakırlar mı dünyanın egemen güçleri? Geçtiğimiz yüzyılın ilk yarısındaki dünya ve Avrupa şartlarıyla bugünkü durum bir mi?

Ama ne fayda! Anlaşılan, Sayın Okumuş ve onun gibi düşünenlerin Ülkenin karanlığa gömülme tehlikesi yaşaması gibi bir endişeleri yok. Tek dertleri, kaybettikleri iktidar koltukları ile Ülkenin kaderi üzerinde öteden beri sahip olageldikleri hesapsız-kitapsız söz söyleme ayrıcalıklarının gittikçe kısılıyor olduğu gerçeğinin ruhlarında oluşturduğu psikolojik buhrandan bir nebze olsun kurtulma arzusudur..

Hiç yorum yok: